Değerli Muhtarımız Aslı Akyüz Hanım, Mahallemizin web sitesinde Ocak 2019’da yayınlanmak üzere bir AYIN YAZISI isteyince ilk aklıma gelen konu, 31 Mart 2019’da yapılacak yerel seçimler oldu.
9 Mayıs 2018 günü yaptığımız MAHALLEMİZ ve YAZARLARIMIZ adlı toplantının açılışında, bu konuyu da içeren bir konuşma yapmıştım ve o toplantıya ne yazık ki sınırlı sayıda izleyici katılmıştı.
Bu defa, o konuşmayı biraz gözden geçirerek bütün mahalle ile paylaşmak ve tekrar gündeme getirmek istedim.
Önümüzdeki günlerde, adaylar bizleri ziyaret etmeye ve oylarımızı istemeye başlayacaklar.
Görüşmelerde üzerinde durmamız gereken konularda şimdiden hazırlık yapmamız doğru olacak.
Dikkatli ve sorgulayıcı olmazsak, geçmişte olduğu gibi kendi seçtiğimiz insanların sebep oldukları sorunları çözmek için uğraşmak zorunda kalacağız.
Bildiğiniz gibi, Beşiktaş ilçesinde 23 mahalle var.
Yerel yönetim ile yaşanan sıkıntılar ve aldığımız tavırlarla, diğerlerinden önemli ölçüde farklılaştık.
2007 yılında Belediye, YÜRÜYÜŞ YOLLARI projesi hazırladı.
Buna göre; evlerimizin önü, otoparklarımız ve hatta bahçelerimiz kullanılarak yürüyüş yolları yapılacak, zaten üst seviyedeki güvenlik sorunlarımıza yenileri eklenecekti.
Dönemin Belediye Başkanı ile, medeni ama kararlı bir ilişki kurduk, mahallemizin sosyal dokusunu ve makul gerekçeleri öne sürerek, ihalesi bile yapılmış projeyi durdurduk.
Yeşil alanlar bozularak, Futbol Federasyonu binası ve çevresinin imar durumu değiştirilerek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığından müsaade alınarak yapılacak, “BELEDİYE HİZMET BİNASI” adlı, “KREŞ ve HUZUREVİ” projelerini de önledik.
Sonraki Belediye; bizlere danışmadan, KREŞ ve HUZUREVİ’NE ek olarak, BEŞİKTAŞ EVLENDİRME DAİRESİNİN de mahallemize taşınmasını planladı.
KREŞ’E gerekçe olarak, 31 Aralık 2015 tarihli adrese dayalı nüfus kayıt sistemi istatistiğini gösterildi ve mahallemizin 16.683 olan nüfusunun 18 yaş altındaki kısmının 3.865 olduğu, Beşiktaş mahalleleri içinde en çok çocuğun mahallemizde olduğu ileri sürüldü.
Bu istatistiğin yanıltıcı olduğunu, semtimizdeki okullara kayıt için mahallemizde ikamet ediyormuş gibi gösterilen çok sayıda aile ve çocuk sebebiyle yüksek gözüktüğünü, Belediye’de yaptığımız toplantıda anlattık.
Evlerimizin ve çevremizin huzurunun daha önemli olduğunu, ciddi anlamda bir HUZUREVİ ihtiyacı olmadığını izah ettik.
EVLENDİRME DAİRESİ yapılırsa, her geçen gün artan güvenlik ve trafik sorunlarına yenileri eklenecek, sokaklar servis minibüsleri ile işgal edilmişken ve bu konuda hiçbir şey yapılamazken, bir de bunun trafiği, mahallemizi yaşanmaz hale getirecekti.
Yoğun biçimde ihtiyaç duymadığımız ve talep etmediğimiz, üstelik de inşaat esaslı işlerin, bize danışılmadan yapılmak istenmesine tepki gösterdik.
Muhtarımız Sayın Aslı Akyüz’ün ciddi katkıları ve büyük dayanışma ile bu hazırlıklara şiddetle karşı çıktık.
Bu projeleri istemediğimizi beyan eden 18 yaşından büyük kişilerden, sadece iki ayda 5.000’e yakın imza topladık, çalışmamıza devam etseydik 10.000’e de yaklaşacaktık.
Bu ciddi rakamı, Belediyede yaptığımız toplantıda duyunca durakladılar.
Mali sıkıntı sebebiyle HUZUREVİ, KREŞ ve EVLENDİRME DAİRESİ, önümüzdeki yerel seçime kadar gündemden kalktı ve 25 Ocak 2018 günü yaptığımız tanışma toplantısında, Başkan Vekilinden bu konuda söz aldık.
Belediye 2017 yılında, arsa değerlerini dört kat gibi görülmemiş bir oranda arttırarak, emlak vergilerini arttırmaya çalıştı.
Bu; sadece emlak vergilerini arttırmakla kalmayıp, kira gelirlerinden alınan verginin ve bütün vergilerin yüksek oranda artmasına, sonuçta zorunlu olarak kiraların da anormal ölçüde yükselmesine sebep olacak, kira yükseltilemezse, alınamayan kira için de vergi verilmesi gerekecekti. Belediye, bu konuda çok ısrar etti.
Muhtarımız Aslı Akyüz, bu konuda tüm mahalleye duyuru yayınlayarak emlak vergilerine itiraz için askı süresi başlatıldığını 1 ay içinde itiraz hakkımızın olduğunu, vergilerin çok yüksek oranda arttırıldığını ve buna mahalle muhtarı olarak itiraz ettiğini, komisyonda Muhtarın da imzası bulunan yere itiraz şerhi koyarak bu oranı kabul etmediğini bildirdi. Mahalle Muhtarımız Aslı hanım ile birlikte, 23 mahalle içinde diğer 8 muhtar arkadaşımızda (Akatlar, Dikilitaş, Ulus, Nisbetiye, Levazım, Kuruçeşme, Vişnezade, Mecidiye Mahalle Muhtarları) bu karara şerh koyarak imza etmeyerek aynı çabayı üstelik Belediye Başkanının hışmına uğrayarak, baskılarına boyun eğmeyerek, diğer 14 muhtar arkadaşlarının çirkin iftiralarına maruz kalarak da olsa büyük çaba göstererek bu karara itirazlarını sürdürdüler. Tüm resmi kurumlara seslerini duyurdular.
Bizlerde bireysel itiraz hakkı kullanarak, Belediye aleyhine sadece mahallemizde yüzlerce dava açtık, ilçede açılan dava sayısı 4.000’e yaklaştı.
Neticede Başkan’ın görevi son buldu ve KHK ile, emlak vergilerinin %50’den fazla artmayacağı hükmü getirildi ama bu bile az bir artış değildi.
Davalar anlamsız hale geldiği için, avukat aracılığı ile açılanlarda her iki tarafın birbirine, bireysel açılanlarda ise Belediye’ye 1.090 lira avukat vekalet ücreti ödemesi şeklinde mahkeme kararları çıktı.
Bu mahallede zenginler oturuyor ve yüksek vergi vermeleri çok normal denildi.
Değerli komşular, hangi zengin en gencinin yaşı 30 olan 120-130 m2 sosyal konuta benzer apartman dairelerinde oturur?
Mahallemizde ağırlıklı olarak; devlette veya özel sektörde oldukça iyi pozisyonlarda çalışmış, iyi eğitimli, ama şimdi emekli olmuş ve mütevazi bir hayat yaşayan insanlar var.
Bu insanlar ağırlıklı olarak; kültürlü, bilgili, dayanışmayı, ne zaman, nerede, ne yapması gerektiğini bilen kişilerdir ve onların zenginliği budur.
Belediyenin 2015, 2016, 2017 ve 2018 ilk yarı faaliyet raporlarını incelediğimizde şunları gördük:
2015 yılında gelirler 206 milyon lira, giderler 263 milyon lira, 57 milyon lira gelir-gider farkı var.
2016 yılında gelirler 243 milyon lira, giderler 324 milyon lira, 81 milyon lira gelir-gider farkı var.
2017 yılında gelirler 263 milyon lira, giderler 370 milyon lira, 107 milyon lira gelir-gider farkı var.
2018’in ilk altı ayında gelirler 164 milyon lira, giderler 173 milyon lira, 9 milyon lira gelir gider farkı var ve durumun 2018’de kontrol altına alınmaya çalışıldığı anlaşılmakta.
Bunun dışında, bilançolarda ciddi miktarda borçların olduğu da görülmekte.
Belediyeler, her türlü faaliyetlerini, mali ve diğer raporlarını web sitelerinde yayınlamak zorundalar.
Lütfen bu raporlara göz atınız.
Belediye Faaliyet Raporlarında mali konular öne çıkarılmalı, bütçe farklılıklarının sebepleri ve alınan tedbirler açıklanmalıdır.
Bu bilgiler sadece iç denetimden değil, bağımsız denetimden de geçmiş olmalıdır.
Belediye borçları, aslında hepimizin borcudur, bize sormadan bankalardan ve piyasadan borçlanan onlar, ama onlar gittikten sonra borcu ödeyen bizleriz.
Kendi işlerimiz gibi, Belediyenin işlerini de takip etmeliyiz.
Temeli, Türkiye Emlak Kredi Bankası tarafından 11 Ekim 1955 Salı günü saat 15’de atılan 4. Levent mahallesi kurulurken, projede özellikle dikkat edilen husus, bölgenin bir konut alanı olmasıdır.
Ticari ve sosyal alan, sadece 4. Levent çarşısı ve civarıdır.
Konut alanları içindeki bu tür yerler, huzuru kaçıracak ve güvenliğini tehdit edecek teşebbüslerdir.
Güvenlik başta olmak üzere her konuda dikkatli olmamız gerektiğini belirten bir Emniyet Müdürünün söylediği gibi, Mahallemiz; Gültepe, Çeliktepe ve Armutlu arasında, altın tepside duran bir yer konumunda.
Belki de birileri, bizi pes ettirip, İstanbul’da bir eşi daha kalmamış bu mahalleden kaçmamızı sağlamak, sonra da yeniden imara açıp yoğun nüfus hareketine sahip bir muhite dönüştürüp, rant sağlamak hesabı yapıyorlar.
Bizler, elbette ki kamunun ve yerel yönetimlerin sunmayı planladığı hizmetlere peşinen ve körü körüne karşı çıkan fertler değiliz.
Ancak “Kamu yararı” adı altında, rıza göstermediğimiz hiçbir projenin yapılmasına evet diyemeyiz.
Korkumuz odur ki, benzer problemlerle gelecekte de karşılaşacağız.
Şimdilik, güçlü bir durumdayız, yaptıklarımızı ve oluşturduğumuz gücü gören civar mahalleler bizi takip ediyorlar.
Yıllar önce kurulan, iyi organize olan, içlerinde değerli kişiler bulunan ve önemli işler yapan ÇAĞDAŞ LEVENTLİLER DERNEĞİ yöneticileri, bizi birkaç ay önce ziyaret ettiler.
Yaşlanmalar ve satışlar sebebiyle güç kaybettiklerini, bizim diriliğimizi ve gücümüzü görüp takdir ettiklerini, 1. Levent’ten başlayıp 4. Levent’i içine alan projenin aslında aynı proje olduğunu söyleyerek, birlikte hareket etmemizi istediler.
Muhtarlık haberleşme gruplarından yüzlerce kişiye anında ulaşabiliyoruz.
Ancak rehavete kapılmamalı, dayanışmamızı ve kararlılığımızı arttırarak devam ettirmeliyiz.
Yerel seçimler için gelecek adayların, şehircilik ve idarecilik gibi konulardaki tutumlarına dikkat etmeli, düşünce ve isteklerimizi onlara daha başında açıklamalı, farklı bir mahalle olduğumuzu ve gerekirse hesap soracağımızı hissettirmeli, kendi oylarımızla seçtiğimiz kişiden dolayı, sonra pişman olmamalıyız.
Belediye ile yapılan toplantıların değişmez gündem maddeleri, politika ve vaat dolu konuşmalardan çok, yapılacak işler ve mali durum olmalıdır.
Yazımı bitirirken değinmek istediğim diğer bir konu daha var.
Demokratik yönetim anlayışının ilk adımı muhtarlıklardır. Muhtarlarımız, Belediye Meclislerinde yer alabilmeli, oy verme hakları bulunmasa bile (bence oy verme hakları da olmalıdır) konuşmaları dinleme, söz alma, görüş bildirme ve gerekirse itiraz etme haklarına sahip olabilmelidirler.
2019 yılının ve yapılacak seçimlerin güzel günler getirmesini diliyorum.
Erol Kuntsal