Yerel Yönetimlerin Hedefi Çocukların Mutluluğu Olmalı.
Hacer Foggo
Okullar açılıyor. Şu anda görüşme yaptığım ziyaret ettiğim evlerde tek bir konu konuşuluyor
kayıt parası, okul üniforması, kırtasiye masrafı ve okul beslenmesi.
Geçen hafta evini ziyaret ettiğim Şengül hanım gündelikçi olarak çalışıyor ve Kağıthane’de
tek katlı bir evde iki çocuğu ile oturuyor. Çocuklarının biri ilköğretime gidiyor, diğer oğlunu
ise okul öncesi eğitim için ana sınıfına yazdırmayı düşündüğünü ama eğitim masrafları nedeni
ile vazgeçtiğini anlatıyor. Şengül hanım aynı zamanda iki aydır, kirayı ödemekte zorlandığını,
çocukların istedikleri yiyeceği alamadığından yakınıyor.
Şengül’ün hikayesi aslında binlerce ailenin hikayesi, çünkü kiraların ve gıda fiyatlarının
artması aynı zamanda eğitimin ikinci plana atıldığının da bir göstergesi. Kira fiyatlarının
yükselmesi ile birlikte ailelerin şu anda, birinci sorunu barınma ikinci sorunu ise gıda. Gıda
fiyatlarındaki artışlar çocukların yetersiz beslenmesine bu da özellikle çocukların daha sık
hastalanmasına neden oluyor. TUİK tarafından hazırlanan Türkiye Çocuk Araştırması 2022
Raporuna göre, ekmek veya makarna gibi tahıl içeren yiyecekleri her gün tükettiği belirtilen
çocukların oranı yüzde 62,4’ e yükselirken, meyveyi her gün tüketmediği belirtilen çocukların
oranı ise 49,5.
Bu rakamlar çocuk yoksulluğunun hızla arttığının da göstergesi. Birleşmiş Milletler Dünya
Gıda Programı’nın verilerine göre Türkiye’de 5 yaş altı çocukların yüzde 1.7’si akut yetersiz
beslenme durumuyla karşı karşıya. Türkiye'de 14.8 milyon kişinin yetersiz besleniyor.
Yetersiz beslenme, dünyada beş yaşından küçük çocuk ölümlerinin de en önemli nedeni. Hem
günlük, güvencesiz yaşayan aileler hem asgari ücretle çalışanların her gün biraz daha
yoksullaştığını görüyoruz. Bu durum tabi en fazla çocukları etkiliyor, bir çocuğun,
çocukluğunu sürekli yoksulluk içinde geçirmesi yetişkin olduğunda da yoksul olma
olasılığının yüksek olduğunu gösterir. Birleşmiş Milletler Aşırı Yoksulluk ve İnsan Hakları
Özel raportörü, yoksulluk içinde yaşayan bir ailede doğan çocukların, 30 yaşında yoksul olma
olasılığının, hiç yoksul olmayanlara göre üç kat daha fazla olduğunu belirtmişti. Çünkü erken
çocuklukta karşılaşılan yoksulluk koşulları eğitimi de önemli ölçüde etkiliyor ve okul terki
artıyor. Çocuklarda o yaşta başlayan gelecek kaygısı, yoksulluk derinleştiğinde çocuğun
sağlığını da olumsuz etkiliyor. Ayrıca ailenin geçim kaygısı, gıda yoksulluğu, çocuğun
uykusunun bozulmasına, stres ve kaygıya yol açıyor. Yoksulluğun derinleşmesi aynı zamanda
çocukların daha az sosyal ve kültürel yaşantıya sahip olmasına neden oluyor. Yine
araştırmalar ekonomik nedenlerle okulunu terk eden çocukların sayısının çoğaldığını, çocuk
işçiliğinin ve suça sürüklenen çocuk sayısının arttığını gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu
(TÜİK) Ağustos ayında , 2022 yılında güvenlik birimine gelen veya getirilen çocuklara ilişkin
istatistikleri yayımladı. Buna göre, geçen yıl güvenlik birimlerine gelen veya getirilen
çocukların karıştığı olay sayısı, her yıl ikiye katlandı yani 2010-2022 arasındaki 12 senede
suça sürüklenen çocuk sayısı yüzde 148 arttı. İsnat edilen öncelikli üç suç yaralama, hırsızlık
ve uyuşturucu oldu.
OECD verilerine göre Türkiye'nin çocuk yoksulluğu oranı yüzde 22,4, çocuk yoksulluğunun
en yüksek olduğu ikinci ülke Türkiye. Bu durum bu alandaki sorunun acil olarak çözülmesi
gerektiğini gösteriyor. Eğitim sistemindeki sıkıntılar, düşük okul başarısı ve okul terkleri,
çocukların suça karışma olasılığını artırıyor. Bu nedenle, çocukların suça sürüklenme riskini
azaltmak için okul devamsızlığı ve okul terkini engelleyen önleyici çalışmalar yapılmalı.
Özellikle belediyelerin çocukların eğitimlerine ilişkin merkezler açmaları ve daha fazla sosyal
yatırıma odaklanmaları çok önemli. Önümüzde yerel seçimler var ve belediyeler öncelikle
çocuklara yatırım yapmalı, çünkü yoksulluğun derinleştiği bir ortamda çocukların geleceği
tehlike içinde ise hepimizin geleceği de tehlike altındadır. Erken çocukluk döneminden
başlayarak ister yoksul, ister varlıklı bir ailede olsun yerel yönetimlerin hedefi çocukların
mutluluğu olmalı.
Hacer Foggo
Ağırlıklı olarak insan hakları konularına odaklanan çeşitli gazete ve dergilerde 15 yıl boyunca muhabir olarak çalıştı. 2003 yılından bu yana kent yoksulluğu üzerine çalışmalar yaptı, sosyo ekonomik nedenlerle okula devam etmeyen, okul terk eden çocuklara yönelik bir çok şehirde çocuklara yönelik merkezler kurulmasına öncülük etti. Son olarak 2016 yılında Çimenev Bilim ve Sanat Merkezi’ni kurdu. Pandemi döneminde 18 Mart 2020 tarihinde arkadaşlarıyla birlikte Derin Yoksulluk Ağı'nı kurarak temel ihtiyaçlara ulaşamayan 3 binden fazla aileye gıda, tablet vb. gönderilmesini sağladı. Yerel yönetim, siyasi partiler ve kamu ile derin yoksulluk konusunda toplantılar yaptı öneriler sundu. 2022 yılı Mart ayında CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi’nin kurucusu ve Koordinatörü olarak ülke çapında yoksullukla ilgili çalışmalarına devam ediyor.
Ayrıca 2022 yılında SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği’nin “SES Yılın Kadınları 2021” ödülünü aldı. 2022 yılında Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Eskişehir Şubesi 29. ÇGD Uğur Mumcu Dayanışma Ödülü’nü aldı. Askıda Hayatlar- Yoksulluk Günlükleri adında yayınlanmış kitabı var.
Comments